PLAZMADAN ZENGİN FİBRİN ( PRF)
Kök hücreler vücudumuzda bütün dokuları ve organları oluşturan ana hücrelerdir. Henüz farklılaşmamış olan bu hücreler sınırsız bölünebilme ve kendini yenileme, organ ve dokulara dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Bu özellikleri bakımından kök hücreler kanser, sinir sistemi hastalıkları (Alzheimer) ve hasarları, metabolik hastalıklar (diyabet), organ yetmezlikleri, romatizmal hastalıklar, kalp hastalıkları, kemik hastalıkları ve daha birçok alanda kullanıma sahiptirler. Kök hücre vazifesi gören ve kanımız içinde dolaşan çok sayıda hücre büyüme ve iyileşmeye yardımcı olur. Kanımız iki temel kısımdan oluşur. Plazma ve hücreler. Plazmanın kısmı büyük oranda sudan oluşken diğer %40-50 kısmı ise hücrelerden oluşur. Kanın temel hücreleri eritrosit (alyuvar), lokosit (akyuvar) ve trombosit (pıhtılaşma hücresi) olmak üzere 3 temel hücredir. Trombositler kanın en küçük çekirdeksiz hücreleridir. Esas görevleri pıhtılaşmayı sağlamaktır. Bu işlem damarın yırtılması kesilmesi sonucu kanın dış ortamla temas etmesi sonucu başlar. Yani bir yerimiz kesildiğinde açığa çıkan kanın içindeki trombosit kanamayı durdurarak yara yerinde kanamayı önleyen bir koruyucu tabaka oluşturur. Bu tabaka aynı zamanda yara iyileşmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. Yara yerinde 1-2 hafta gibi bir süre içinde trombosit fonksiyonları sayesinde dokular iyileşir. Yaranın üzerindeki kabuk düştüğünde altta yeniden derinin oluştuğunu görürüz. Trombositin bu gücü artık tıpta pek çok alanda kullanılmaya başlamıştır.
Dişhekimliği cerrahisinde her türlü kemik defektinin onarılmasında, implant uygulamaları, sinus yükseltme işlemleri gibi uygulamalarda PRF (plazmadan zengin fibrin) sıkça kullanılmaktadır. Hastanın kendi kanı alınıp bu işlem için özel üretilmiş santrifüj cihazında 12 dakika işlemden geçirilen kan ayrıştırılarak PRF elde edilmektedir. PRF nin içinde iyileşmeyi hızlandırıcı pek çok madde vardır. Bunlardan bir kısmı;
PDGF(Platelet derived growth factor)-hücre büyümesi,kan damarı tamiri ve oluşumu, kollajen üretimi
FGF (Fibroblast growth factor)-doku tamiri, kollojen ve hyaluronic asid üretimi
EGF (Epithelial growth factor)-epitel hücre yapımı, yara iyileşmesi
TGF-beta-epitel ve damar epitelyum yara iyileşmesi
PRF’in en önemli özellikleri ; yumuşak ve sert doku iyileşmesini hızlandırması, yara iyileşmesinde kanamayı durdurmaya olan olumlu etkisi, yeni doku oluşumunu hızlandırıcı etkisi, toksik olmaması, hastanın kendi kanından elde edildiği için herhangi bir immun reaksyon oluşturmaması ve insizyon yara kenarlarının hızlı bir şekilde kapanmasını sağlamasıdır. Bunun yanında elde edilmesi ve hazırlanması oldukça basittir. Ayrıca elde edilmesi sırasında herhangi bir biyokimyasal işleme maruz kalınmadığı için ekonomiktir.
Hastanın kendi kanının santrifuj cihazlarında büyüme hormonlarına ayrıştırılmasıyla oluşan PRF doğal bir iyileştiricidir. Ofis ekipmanı haline getirilmiş özel santrifuj cihazları sayesinde muayenehanelerde kullanılmaya başlanan PRF sistemi sayesinde iyileşme süreleri daha kısa, iyileşme kalitesi daha iyi ve hastanın iyileşme süreci daha konforlu bir hal almaktadır. PRF sistemi ile implant operasyonları, sinus lifting operasyonları gibi tüm ağız içi cerrahi uygulamaların iyileşme süreleri önemli ölçüde kısaltılmakta, sonuç olarak hastaların sağlıklı diş ve dokulara ulaşma süreleri kısaltılmaktadır. Hastaların kanındaki iyileştirici hücrelerin (trombositler, lökositler, sitokinler, büyüme faktörleri ) konsantre edilmiş bir şekilde operasyon bölgesine uygulanmasını sağlayan PRF sistemi sayesinde yara iyileşmesi oldukça hızlanmaktadır. Operasyon bölgesine uygulanan PRF matrix , yara iyileşme süresince büyüme faktörlerinin ve iyileştirici hücrelerin salınmasını sağlar, bu etkisi sayesinde yumuşak ve sert doku iyileşmesini hızlandırır. Tıbbın birçok dalında ve cerrahi diş hekimliğinde kullanılmaya başlanan PRF sistemlerinin iyileşmeye olan katkısı bu yüzyıla damgasını vuracak niteliktedir.
Diş hekimliğinde kullanılan PRF yüksek miktarda trombosit ve lökosit sitokinleri içeren fibrin bir matrixtir.
Trombositler birçok doğal doku rejenerasyon hücresi içerirler.Araştırmacılar PRF’in büyüme faktörü salınımı yaptığını bulmuşlardır. Bu büyüme faktörleri hücrelerin büyümesini, farklılaşmasını ve migrasyonun sağlamaktadır.
Kök hücreler vücudumuzda bütün dokuları ve organları oluşturan ana hücrelerdir. Henüz farklılaşmamış olan bu hücreler sınırsız bölünebilme ve kendini yenileme, organ ve dokulara dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Bu özellikleri bakımından kök hücreler kanser, sinir sistemi hastalıkları (Alzheimer) ve hasarları, metabolik hastalıklar (diyabet), organ yetmezlikleri, romatizmal hastalıklar, kalp hastalıkları, kemik hastalıkları ve daha birçok alanda kullanıma sahiptirler. Kök hücre vazifesi gören ve kanımız içinde dolaşan çok sayıda hücre büyüme ve iyileşmeye yardımcı olur. Kanımız iki temel kısımdan oluşur. Plazma ve hücreler. Plazmanın kısmı büyük oranda sudan oluşken diğer %40-50 kısmı ise hücrelerden oluşur. Kanın temel hücreleri eritrosit (alyuvar), lokosit (akyuvar) ve trombosit (pıhtılaşma hücresi) olmak üzere 3 temel hücredir. Trombositler kanın en küçük çekirdeksiz hücreleridir. Esas görevleri pıhtılaşmayı sağlamaktır. Bu işlem damarın yırtılması kesilmesi sonucu kanın dış ortamla temas etmesi sonucu başlar. Yani bir yerimiz kesildiğinde açığa çıkan kanın içindeki trombosit kanamayı durdurarak yara yerinde kanamayı önleyen bir koruyucu tabaka oluşturur. Bu tabaka aynı zamanda yara iyileşmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. Yara yerinde 1-2 hafta gibi bir süre içinde trombosit fonksiyonları sayesinde dokular iyileşir. Yaranın üzerindeki kabuk düştüğünde altta yeniden derinin oluştuğunu görürüz. Trombositin bu gücü artık tıpta pek çok alanda kullanılmaya başlamıştır.
Dişhekimliği cerrahisinde her türlü kemik defektinin onarılmasında, implant uygulamaları, sinus yükseltme işlemleri gibi uygulamalarda PRF (plazmadan zengin fibrin) sıkça kullanılmaktadır. Hastanın kendi kanı alınıp bu işlem için özel üretilmiş santrifüj cihazında 12 dakika işlemden geçirilen kan ayrıştırılarak PRF elde edilmektedir. PRF nin içinde iyileşmeyi hızlandırıcı pek çok madde vardır. Bunlardan bir kısmı;
PDGF(Platelet derived growth factor)-hücre büyümesi,kan damarı tamiri ve oluşumu, kollajen üretimi
FGF (Fibroblast growth factor)-doku tamiri, kollojen ve hyaluronic asid üretimi
EGF (Epithelial growth factor)-epitel hücre yapımı, yara iyileşmesi
TGF-beta-epitel ve damar epitelyum yara iyileşmesi
PRF’in en önemli özellikleri ; yumuşak ve sert doku iyileşmesini hızlandırması, yara iyileşmesinde kanamayı durdurmaya olan olumlu etkisi, yeni doku oluşumunu hızlandırıcı etkisi, toksik olmaması, hastanın kendi kanından elde edildiği için herhangi bir immun reaksyon oluşturmaması ve insizyon yara kenarlarının hızlı bir şekilde kapanmasını sağlamasıdır. Bunun yanında elde edilmesi ve hazırlanması oldukça basittir. Ayrıca elde edilmesi sırasında herhangi bir biyokimyasal işleme maruz kalınmadığı için ekonomiktir.
Hastanın kendi kanının santrifuj cihazlarında büyüme hormonlarına ayrıştırılmasıyla oluşan PRF doğal bir iyileştiricidir. Ofis ekipmanı haline getirilmiş özel santrifuj cihazları sayesinde muayenehanelerde kullanılmaya başlanan PRF sistemi sayesinde iyileşme süreleri daha kısa, iyileşme kalitesi daha iyi ve hastanın iyileşme süreci daha konforlu bir hal almaktadır. PRF sistemi ile implant operasyonları, sinus lifting operasyonları gibi tüm ağız içi cerrahi uygulamaların iyileşme süreleri önemli ölçüde kısaltılmakta, sonuç olarak hastaların sağlıklı diş ve dokulara ulaşma süreleri kısaltılmaktadır. Hastaların kanındaki iyileştirici hücrelerin (trombositler, lökositler, sitokinler, büyüme faktörleri ) konsantre edilmiş bir şekilde operasyon bölgesine uygulanmasını sağlayan PRF sistemi sayesinde yara iyileşmesi oldukça hızlanmaktadır. Operasyon bölgesine uygulanan PRF matrix , yara iyileşme süresince büyüme faktörlerinin ve iyileştirici hücrelerin salınmasını sağlar, bu etkisi sayesinde yumuşak ve sert doku iyileşmesini hızlandırır. Tıbbın birçok dalında ve cerrahi diş hekimliğinde kullanılmaya başlanan PRF sistemlerinin iyileşmeye olan katkısı bu yüzyıla damgasını vuracak niteliktedir.
Diş hekimliğinde kullanılan PRF yüksek miktarda trombosit ve lökosit sitokinleri içeren fibrin bir matrixtir.
Trombositler birçok doğal doku rejenerasyon hücresi içerirler.Araştırmacılar PRF’in büyüme faktörü salınımı yaptığını bulmuşlardır. Bu büyüme faktörleri hücrelerin büyümesini, farklılaşmasını ve migrasyonun sağlamaktadır.